Otizmin, doğan her 54 çocuktan birinde görüldüğü ve her yıl giderek arttığı düşünülerek, otizmli, özel gereksinimli birey sayısına göre devletin yeterli sayıda yatılı bakım ve rehabilitasyon merkezleri yatırım planlarına öncelik verilmesinde yarar olacaktır. Bu merkezlerin işletim amacı kâr değil, toplumsal fayda sağlamak ve her ekonomik düzeydeki birey için erişilebilir hak olmalıdır.

HEP EVDE KALSAYDINIZ NE HİSSEDERDİNİZ?

Tekirdağ Otizm ve Özel Bireyleri Destekleme Derneği (TOBDESDER) “Pandemi dönemindeki gibi hep evde kalsaydınız ne hissederdiniz? Çocuğunu iki saatliğine bırakacak yeri olmadığı için, doktora dahi gidemeyen, ekonomik ve sosyal sıkıntı yaşamasına rağmen iş yaşamına katılamayan anne olsaydınız? Otizmli çocuğunuzun farklı davranışına, öfke nöbetine çevredekilerin yadırgayan, acıyan, hatta dışlayan davranışlarına maruz kalsaydınız, eve kapanmaz mıydınız? Benden sonra çocuğuma kim bakar endişesini hiç yaşadınız mı?”

OTİZMLİ BİREY EĞİTİMİ NE DURUMDA?

TOBDESDER; “Türkiye’de yatılı otizm ve rehabilitasyon merkezi kaç tane dersiniz? Sadece 1 tane. İstanbul Pendik’te. O da rehabilitasyondan çok bakımevi gibi hizmet vermekte. Öfke nöbeti geçiren otizmli gencin bahçedeki bir banka iple bağlanma haberini basında okuduk. Otizmli bireyin gelişimi, sosyalleşmesi için tek seçenek bire bir eğitim. Onun da haftada sadece 2 saati devlet tarafından destekleniyor. Öğretmenler otizm konusunda bilgi sahibi olmadıkları için kaynaştırma eğitiminden de beklenen fayda elde edilemiyor. Otizmli çocukların, kaynaştırma sınıflarına uyumunu sağlamak üzere gölge öğretmen uygulaması var. Ancak bu kişinin ücretini aile karşılamak durumunda. Bunu kaç aile karşılayabilir.  Eğitimde fırsat eşitliğinden bahsedebilir miyiz?” 

BÜTÜN OTİZMLİ VE ÖZEL BİREYLERİ ÇOCUKLARI KAPSAMALI

 

TOBDESDER; “Ailelerin çocuklarını iki saatliğine bırakacak Otizm Yaşam Merkezi’nin hayata geçirilmesi. Eğitmen gözetiminde bir park içinde çiçek, bitki bakım ve sulama işlerinde çalışırlarsa hem rehabilite olur hem de üretim sürecine katılmış olurlar. Bu merkez içinde oluşacak Botanik Kafe’de çalışarak da toplumla kaynaşmaları sağlanmış olur. Ayrıca, sportif, kültürel aktiviteler, ailelere yönelik söyleşiler yapılabilir. Ailelerin nefes almaları sağlanır. Bu merkezin işletilmesi, gerek mekan gerekse eğitimci kaynağı açısından profesyonel yönetim anlayışı ile yerel yönetimce yapılmalı ve Çorlu’daki bütün otizmli ve özel bireyleri çocukları kapsamalı. Kamu yönetiminden beklediklerimiz Devlet, otizmli ve özel birey özel eğitimlerinin haftada 36 saatini karşılamalı. Projesi yapılmış olan Marmara Ereğlisi Yatılı Engelli Bakım Merkezi’nden Otizmli bireylerin de faydalanabileceği düzenleme yapılmalıdır. Bu merkezlerde sosyal, kültürel ve sportif aktiviteler yapılarak nitelikli yaşam sürdürmeleri sağlanmalıdır. İş atölyeleri ile üretkenlikleri sağlanmalıdır. “

İBNİ SİNA OKULUNUN FİZİKİ KOŞULLARI UYGUN DEĞİL

TOBDESDER;  “İbni Sina Özel Eğitim okulunun fiziki koşulları otizmli ve özel bireylerin eğitimine uygun mekan değil. Yatay ve bahçesi olan bir binada eğitim görmelerini istiyoruz. Bu konu ile ilgili dört engelli örgütü olarak, Çorlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne ailelerin dilekçelerini geçtiğimiz Şubat ayında ilettik. Bu konuda bilgi bekliyoruz. TOBDESDER olarak AB hibe destekli Otizmli Çocukların Annelerinden mektup var projesi yürütüyoruz. Annelerin yaşadıkları sorunları, mücadelelerini yazacakları mektuplar kitap olarak basılacak yerel ve kamu idarecileriyle paylaşılacak.”

Göksel Gürsoy

www.devrimgazetesi.com.tr/corlu-da-otizm-yasam-merkezi-hayata-gecirilmeli/